Noel Hutbesi

Noel Hutbesi

Aslında camiler sadece bir ibadet yerleri değil. Camileri bilgilenme ve eğitim amaçlı da kullanmalıyız. Zaten asr-ı saadette de camiler bu amacın dışında toplanma ve strateji belirlemek için de kullanılırdı.

Bu konuda İmam – Hatiplerimize büyük görev düşmektedir. Hele hele onlar haftada bir gün ki, Cuma günü tüm cemaate en güzel şekilde bilgilerde ve tavsiyelerde bulunurlar.

İrad ettikleri hutbelerle binlerce kişiyi yönlendirme imkânları vardır. Orada cemaatin alacağı ufak bir bilgi, tavsiye ve gaye çok güzel olaylara vesile olabilir.

Geçen hafta Cuma namazını kıldığım camide İmam – Hatip Efendi’nin irad ettiği hutbe beni ziyadesiyle etkiledi. Her hutbe böyle etki bırakmazdı bende ama bu hutbe hem Hatip anlatımıyla, hem hutbenin içeriğiyle hem de konunun çok önem arz etmesiyle benim bu hutbeyi sizlerle paylaşmaya teşvik etti.

Bunun için bu hutbeyi yazan kişiden rica ederek aldım ve sizlerle paylaşmayı çok istedim. Gerçi aynı konuyu geçen sene de köşemde işlemiştim. TIKLAYIN

Siz de bu hutbeyi okuyunca benimle aynı kanıya varacaksınızdır. Umarım hutbeden de dersler çıkartırsınız.

Dünya küçüldü, uzaklar yakın oldu. Devletler, milletler, toplumlar farklı dinden insanlar iç içe kaynaştı. Bunun sonucu olarak örfler, âdetler, gelenekler, kültürler, bayramlar birbirinden etkilendi. Ekonomi modelinden devlet modeline, kıyafetten saç modeline etkilenmeler oldu. Hamburgerle dürüm, spagetti ile makarna, Rus salatası ile boranı, kemençe ile piyano, horonla dans birbirine karıştı.

İşte bizi istila eden bu yabancılardan biri de Noel veya yılbaşı kutlamalarıdır. Aslında toplumların kutladığı günler ya millî olur ya da dinî olur. Noel bizim ne millî günümüz ne de dinî günümüz. Bilakis İslam’ın batıl saydığı Hıristiyanlık kültürünün bir sembolü. Öyleyse bir Müslüman bunun neresinde olmalıdır? Görelim.

Bu kutlamaların Hz. İsa Peygamber’in doğumunu kutlamak olduğu kabul ediliyor. Eğer bu doğruysa durum daha da vahim olur. Çünkü, (içki, kumar ve fuhuş gibi) her türlü rezaletin mubah sayıldığı bir kutlama Firavun’a yakışır. Ama Hz. İsa’ya  (a.s.)asla…

Yarın kıyamette Hz. İsa’nın (a.s.)bu kutlamalara katılanların yakasında olacaktır. Hangimiz bunu göze alabiliriz.

Diğer taraftan bizden olmayan bu Hıristiyan âdetinin ısrar reklamını yapmak gençliğin imanını çalmaktır. Çünkü zamanla bu kutlamalar içimizde Hıristiyanlığa karşı sevgi bir yakınlaşma peyda eder. Peyami Safa’nın ifadesiyle “ Hıristiyan olmayanların bile bu sevimli nefsi okşayan geleneklerinden ötürü Hıristiyanlığa karşı gizli bir zaaf ve yakınlık duymaları mümkündür.

Nitekim hadisiler de bunu göstermektedir. İlk zamanları Frenk âdetidir diye reddettiğimiz bu âdet, ısrarlı propagandalarla sevdirildi. Şimdi cebimizde piyango bileti taşıyanlar, eşine dostuna tebrik gönderenler, çocuğuna yılbaşı hediyesi alanlar, vitrini süsleyenler, evinde farklı bir gece geçirme niyetinde olanlar bile vardır. Adı Ahmet, Mehmet olan gencin göğsüne haç kolyesi takmasını nasıl yorumlarsınız? Haç dini bir semboldür. Acaba bu genç Hıristiyan mı oldu? Hayır, ama mıknatısın çekim alanına girdi. Dikkat etmeli.

Sonra zamanla bu Hıristiyan kültürü bizim asıl kültürümüzü yerine alıyor. Nitekim Noel Babanın ezberi resmini çizecek kadar onu tanıyan çocuklarımız Ağlar Baba’nın, Telli Baba’nın, Terzi Baba’nın, Geyikli Baba’nın, Koyun Baba’nın, Barak Baba’nın, Duğlu Baba’nın, Avşar Baba’nın, Osman Baba’nın ismini bile duymamıştır. Suç onun değil duyurmamışız.

Paris Katolik Enstitüsü hocalarından Daniel misyonerlik çalışmalarının başarılı olabilmesi için misyonerlere bazı tavsiyelerde bulunmuş. O tavsiyelerden biri de şöyle; “Hıristiyanlığın yayılması için bir yere kilise yapmak kalıcı ve isabetli bir yol değildir. Asıl kalıcı olan o ülkenin kültürüne nüfuz edip Hıristiyan âdetlerini, bayramlarını ve ahlâksızlığını aşılamaktır.” Bu yüzden Noel şamatasının rastgele geliştiğine inanmak saflık olur.

Bizim kapımız içki, kumar, fuhuş gibi ahlâksızlıkla gelen âdetlere kapalıdır.

Haçlı ruhunun hortlayıp Hıristiyanlık savaşının başlatıldığı, İslam topraklarının bir bir işgale kalkışıldığı günümüzde Hıristiyan Noelini kutlamak haram mıdır, helal midir? Fetvasını siz verin.

Canın bütün dünya kutluyor, bunda ne varmış? “ demeyelim. Çünkü âdetler bulaşıcıdır, birine “geç” dersen arkası gelir. Nasreddin Hoca bir gün uyurken sakalının üstünden fare geçer. Hoca kıyameti koparır. Hanımı “Ne hafakanlaşıyorsun, geçmiş gitmiş” der. Hoca hemen taşı gediğine koyar; “Ben onun geçtiğine yanmıyorum. Ya orayı yol beller de her zaman geçmeye kalkarsa ne yaparım” der. Evet, tavizde elinizi verirseniz, kolunuzu alamazsınız. İlk tuğlanın düşmesine göz yumarsanız duvarı kurtaramazsınız.

Şunu şükranla kaydedelim ki, sizlerin uyanışı sayesinde bir Hıristiyan âdeti Müslümanların arasında her yıl biraz daha siliniyor. Televizyonların şamatacılığı ve dellalığı da olmasa sönüp gidecek. Bizler şuurlu olursak, kendi kimliğimize sahip çıkarsak çok yakında bu yabancıyı evimizden, televizyonumuzdan, vitrinimizden, mahallemizden ve en önemlisi gönlümüzden kovarız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum