Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Prof.Dr. Kamil GÜNGÖR

Patili Can Dostlarımız

Son zamanlarda sokak köpekleri bir kısım kamuoyunun gündemine düştü... Görünen sebep; Gaziantep’te bir çocuğun köpekler tarafından saldırıya uğraması ve ağır yaralanması... Sosyal medyada ya da gazete-televizyonlarda ardı arkası kesilmeyen haberler yayılmaya başladı. Her saat yeni bir haber çıkınca doğal olarak sokak köpeklerine karşı insanlar arasında bir korku, hatta düşmanlık peydah oldu. Hani şu Amerikan filmleri vardır ya; sürekli köpek balıklarını vahşi gösterir; onun gibi... Oysa köpek balıklarının yılda öldürdüğü insan sayısı belki de iki elin parmaklarını geçmezken, insan onbinlerce köpek balığı ya da balinayı katlediyor; üstelik ticari nedenlerle...

Bir ‘ara bilgi’ olarak vereyim; bu batılı denen insanlık ve medeniyet düşmanı barbar caniler, katliamlarını öylesine profesyonel yapıyorlar ki; dünya üzerinde neredeyse medeniyet bırakmadı soykırıma uğrattılar... Müzelik yaptılar adeta, soyları temelli tükenmesin diye koruma altına aldılar; Kızılderililer gibi, Aborjinler gibi kimi soyunu-sopunu kuruttuklarını... Sırf 11 Eylül’den bu tarafa öldürdükleri insan sayısı on milyonu geçti ama, öyle işte; zihinlerdeki terörist o katledilenler...

Diyorsanız ki; güvenlik tehdidi... O zaman arabaları da garajlara koymak, çürüyünce de yenisini almamak lazım. Ya da en başta hurdaya göndermeli... Demagoji olsun diye söylemiyorum bütün bunları... Böyle de yapmamak lazım zaten... Zira normal olan arabanın yolda köpeğin de sokakta olması... Sabahtan akşama ora senin bura benim koşuşturan köpek familyası için birkaç metrekarelik barınak hiç de insani ya da islami-fıtri değil… Araba yolda, köpek sokakta değerlidir çünkü...

Araba da köpek de gerekli elbette; gerekli güvenlik tedbirlerini alarak... Güvenlik tedbirlerini aldığımız halde kaza olsa bile arabayı kullanmaya nasıl devam ediyorsak, şimdilerde eskisi kadar ihtiyacımız olmasa bile kimi saldırılar oldu diye onları hapsedemeyiz. Olsa olsa hastalıklı olanlar taşınabilir barınaklara... Diğerleri gerekli önlemler alınarak doğal alanlarında olmalı...

Asıl sorun da hayvanlarda değil zaten, insanda... Bir kısmında tabii... Sözgelimi bir canlı olduğu halde onu eğlence olarak kullanıp canı sıkılınca da sokağa terketmek gibi... Ya da saldırgan ve genleriyle oynanmış hayvanı elinde-evinde beslemek gibi. Veya köpeğe insan, kimi insanlara da köpek muamelesi yapmak gibi... Van sınırında donarak ölen insanı sokaktaki köpekten daha az değerli gören ve fanusta yetişen kimseler, insanı da hayvanı da tanımıyor. Oysa köpek sokakta yaşayabilir ama insan için sıcak bir yuva ihtiyacı vardır. Ama işte o fanusta büyüyen insan ikna olmaz bir türlü...

Madem masraf yapılacak barınaklarda değil sokakta ya da doğada beslenebilir bu hayvanlar. Aşılanabilir ya da... Kısırlaştırma bile yapılmamalı... Bu zihniyetin bir ileri aşaması bir hayvanın ibadet düşüncesiyle kesilerek afiyetle yemenin anormalliğini (!) kabul etmektir. Demek istediğim odur ki; bu garipliklere prim verilirse böyle düşünenlere de haklılık ortamı oluşur... Bu kadar anormal şey normalmiş gibi görüldüğüne göre bir yerlerde yanlışlık olsa gerek değil mi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum