Prof. Dr. Mehmet Karalı
TERÖR İLE MÜCADELEDE STRATEJİK FARKINDALIK-2
Türkiye’nin terörle mücadeledeki en temel hedefi;
• Ülke genelinde huzuru ve güvenliği tesis etmektir.
• Kürt halkının taleplerinden makul olanı yine makul zeminde karşılayarak kırgınlıkların giderilmesi ve böylece kardeşliğin tesis edilmesi.
• Bununla beraber Türkiye;
o Silah tehdidi ve zoruyla yapılan taleplere,
o Halktan ziyade yabancı unsurların emellerine yönelik taleplere,
o Özerklik veya bölünmeye,
o Huzur yerine kaosa sebep olacak taleplere asla boyun eğmemiştir.
Kürt halkının makul talepleri;
• Kimlik, kültür ve dilin muhafaza edilmesi. (Üniversitelerde açılan Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri, alfabeye w ve q harflerinin eklenmesi, özel kurslarda dil eğitimi serbestisi gibi adımlarla bu talep karşılanmıştır)
• Bölgesel kalkınma (Ulaşım, alt yapı, barajlar ve bölgesel kalkınma hamlelerine yönelik yatırım teşvikleri ile bu talepte karşılanmıştır.)
Kürt halkı adına ileri sürülen ve makul olmayan talepler;
• Bölgesel özerklik (Bu talep Kürt halkının asli bir talebi olmamasın rağmen uzun süreli propaganda ile dillendirilir olmuştur.)
• Bölgesel bir Kürdistan talebi (Bu talepte benzer şekilde tabandan gelen bir talep değildir.)
• Teröre veya suça karışmış bazı tutuklulara yönelik af talebi
Şu haliyle özetlenecek olursa elde edilmek istenen kazanımlar;
• Kürt halkı üzerinden yapılan dış manipülasyonların önünün alınması
• Terör belasının defedilmesi
• Manipülasyon nedeniyle ortaya çıkan kaotik durumların oluşturduğu karşılıklı tahribatın ve travmanın izale edilmesi yani duygusal bağın yeniden kurulması. Böylece gelecek nesillere kin ve nefret yerine huzur ve kardeşliğin miras olarak bırakılabilmesi.
Bu kazanımların sağlanması için gerekli yaklaşımlar;
• Teröristler ve destekçileri üzerine yapılacak askeri operasyonlar.
• Sivil halktan teröre katılımı önlemek için yapılacak olan ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve operasyonel yaklaşımlar.
• Sivil halktaki adeta miras haline dönüşen kin ve nefretin önünün alınması için gerekli duygusal operasyonlar.
• Türk ve Kürt halkının Kurtuluş savaşında ve Çanakkale’de olduğu gibi tam olarak eski hüviyetine dönüşmesi için gerekli olan stratejik operasyonlar.
Geçmişte Özal’ın, Erbakan’ın, iki kez Erdoğan’ın yaptığı girişimler ABD ve İngilizler tarafından sabote edilmişti. Ancak, aşağıda da görüleceği üzere çok daha geniş bir hazırlık yapılarak yeni bir çözüm süreci başlatılmıştır.
MEVCUT DURUM ANALİZİ
Tehditler:
• Kürt halkının masum taleplerinin terör örgütleri tarafından suistimal edilmesi. Siyasi ve silahlı hareketle halk ile güçlü bir organik bağın kurulmuş olması.
• Dağdaki teröristler imha edildikçe halktan yeni katılımların olması. 1984-2007 arasında ülke içerisinden14.069 kişi (Karadağ, Ocak 2021), 2008-2021 yılları arasında ise 17.893 kişi örgüte katılmıştır (Karadağ, Ocak 2021; Gökçe, Ocak 2022).
• İsrail’in Arz-ı Mevud hayali ve ABD yi kayıtsız şartsız peşinden sürüklemesi. Bu hayalin içerisinde Doğu ve güneydoğu bölgelerimizin de bulunması
• Başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batı’nın Ortadoğu’daki yeraltı kaynakları üzerinde kurmuş oldukları sömürü düzenini devam ettirmek istemesi.
• Halkı Müslüman olan devletlerin yeniden bir Osmanlı ruhu ile dirilmesini önlemek için kendi aralarındaki çatışmaların hatta bölünmelerin tetiklenmesi. Bu bağlamda;
o Mezhep çatışmaları
o Türk-Kürt-Arap ayrıştırması
o Laik-anti Laik çatışması veya Kemalizm eksenli ayrılıklar
• Modernizmin hümanizm merkezli bakış açısının içselleştirilmesi nedeniyle oluşan dünyevi yaklaşıma sahip, popüler kültüre uyum sağlamış, tefekkür, ilim ve irfanda yüzeysel ve Manipülasyona açık bir toplum inşa edilmiş olması.
• Sosyal Medya gücünün ve kontrolünün karşı tarafta olması.
• Çözümden yana tavır sergileyen siyasilerin susturulması, tehdit edilmesi veya operasyona maruz bırakılması. (DEM Parti 2 Nisan’da Sırrı Süreyya Önder’in aracının lastiğinde bomba düzeneğinin bulunduğunu açıklamıştı.)
• 20 milyona yakın vatandaşın teröre sempatizan olması ve Türk askerine karşı antipati içinde olması.
• Hizmet ve toplum maslahatı yerine algının toplumda karşılık bulması nedeniyle bir önceki seçimin az bir farkla kazanılması ve bir sonraki seçimin, dolayısıyla ulusal güvenliğin riske girmesi.
• Muhalefetteki gayri milli unsurların etkisi, buna paralel olarak yerli ve milli kazanımlara diş bileniyor olması.
• Muhalefetteki (zaman zaman açığa vurulan) mandacı zihniyet. Kendi masasını kurmak yerine bir masada yer alıp birilerine payanda olma arzusu veya korkaklığı.
• Evanjelizmin Mesih beklentisi
• Gazze’deki soykırım
• Etrafımızdaki ABD üsleri
• Yunanistan, Güney Kıbrıs, Ermenistan gibi gönüllü taşeronlar
• Irak’taki kontrolsüz Devlet yapısı
• Suriye’deki belirsizlik
• İran’ın tutarsız tavırları
• Rusya-Azerbaycan huzursuzluğu
• Suudi Arabistan, Katar ve BAE gibi ülkelerin ABD’nin tasallutundan çıkamayıp zorunlu finansörlük yapmaları
• Mısır gibi kadim bir devletin vesayetle yönetiliyor olması ve İslam Dünyasına sırt çevirmiş olması
• 3. Dünya savaşının ayak sesleri
• Ve daha pek çok sebep…
Zayıf Yanlar:
• Bankacılık, para birimi, finans ve tedarik açısından halen dışa bağımlılığın sürmesi nedeniyle ekonomik kırılganlığın devam ediyor olması. Bunun da bir Manipülasyon aracı olarak kullanılmaya açık olması.
• Stratejik öneme sahip bazı ithal girdilerin halen zorunlu olması ve tam yerlilik için birkaç yıl daha zamana ihtiyacın olması. (Petrol, doğalgaz, motor, batarya sitemleri vb.)
• Yerlilikte beklenen gelişmelerin tamamlanması için birkaç yıl daha zamana ihtiyaç duyulması. (Kaan, Kızılelma, Anka 3, balistik füze ve mühimmat stoku, savaş gemileri, denizaltılar vb…)
• Siyasi kırılmalar, Devleti yöneten Ak Partinin yorgunluğu ve kısmen yıpratılmış olması
Güçlü Yanlar:
• Başkanlık sistemi ve siyasi istikrar. (Karar alma, hızlı ve senkron hareket, organlar arasındaki uyum (siyaset, askeriye, emniyet, istihbarat… vb.)
• MHP gibi kilit bir partinin çözümden yana inisiyatif alması.
• FETÖ ve benzeri manipülatif örgütlerin çökertilmiş olması.
• Askeri güç (İHA-SİHA, Haberleşme, yerli ve akıllı mühimmat, entegre operasyon, yerli helikopter, uydu ve GPS sistemleri, elektronik harp sistemleri, yerli tank ve kara araçları, hava savunma sistemleri, sınır ötesi güdümlü ve balistik füzelerle hem teröre hem de destekçilerine verilen gözdağı)
• Azerbaycan, Libya, Ukrayna, Kuzey Irak ve Pakistan’da gösterilen performans ile gücün gösterilmesi ve kazanılan tecrübe.
• Uluslararası başarılar ve diplomasi ile caydırıcı gücün gösterilip terör örgütüne olan dış yardımın kesilmesi.
• Şu ana kadar izlenen evrensel ve ahlaklı siyasetle dünyanın taktirini kazanması.
• Türk Birliği ve Afrika açılımı ile Asya ve Afrika’daki hakimiyet.
• Pakistan, Azerbaycan gibi müttefikler
Fırsatlar:
• Terörden temizlenen bölgeler bulunan petrol kuyuları ve bölge halkına iş ve yatırım imkânı sunulması. Doğu illerindeki yer altı ve yer üstü zenginliklerin umut vermesi.
• Bölge halkının teröre gönülsüz destek vermek zorunda bırakılması ve ortaya çıkan bıkkınlıklar.
• Türkiye’nin bir enerji koridoru haline gelmesi.
• Bir kuşak bir yol projesiyle Çin merkezli küresel sermayenin Batı hegemonyasıyla çatışma halinde ve Türkiye ile ortak menfaatlerde buluşması
• Rusya’nın Ukrayna ve batıyla başının belada olması nedeniyle, İran ve Suriye üzerindeki etkisinin zayıflaması.
• İran’ın gücünün kırılması.
• ABD’nin büyük oranda Irak’tan çekilmiş olması
• Suriyeli göçmenlere gösterilen misafirperverlik nedeniyle Türkiye’nin Suriye’de kazandığı ilgi ve sempati. Bunun ve benzer durumların bir neticesi olarak Suriye’nin Türkiye ekseninde hareket etmesi.
• PKK’nın kurucu lideri Abdullah Öcalan gibi birinin Türkiye’nin kontrolünde olması. PKK’nın başına yeni bir lider getirilmeye çalışıldıkça Türkiye’nin devreye girip Abdullah Öcalan’ı öne çıkartması (Cezaevi mektubunun okutulması, kardeşinin TRT de konuşturulması, İmralı heyetlerinin aktif ziyaretlerinin sağlanması ve mesajlarla örgüt üzerindeki hakimiyetinin devam ettirilmesi)
STRATEJİK ÇÖZÜM
1. Bahçeli’nin çağrısıyla;
a. En üst düzeyde samimi bir çağrı yapılarak 20 milyonluk tabana hitap edilip güven ve sempati kazanılmıştır.
b. DEM ve PKK içerisinde fikir ayrılıkları başlamış, çözümden yana olanların terörden yana olanlara karşı eli güçlendirilmiştir.
c. Manipüle edilen halka dış mihrakların etkin ve sinsi planları deşifre edilmiştir.
2. Yatırımlar ve Teşviklerle bölge halkının ilgi odağı olan girişimler umut dolu bir huzur vaadi ile tabanda karşılık bulmuş ve iç çekişmeler tetiklenip farkındalık artırılmıştır.
3. İmralı heyetlerinin sık sık yaptığı siyasi görüşmelerle seçme bir heyet diğerlerine göre daha öne çıkartılmış ve böylece hem çözümden yana olanların eli güçlendirilmiş hem de Öcalan’ın örgüt üzerindeki hakimiyeti pekiştirilmiştir.
4. Öcalan’ın fesih çağrısı ile örgüt resmen sona erdirilmiş sembolikte olsa yakılan silahlarla bu resmiyet hem tescillenmiş hem de fiiliyata dökülmüştür.
5. Bundan sonraki sürecin Ak Parti+MHP ve DEM ile yürütüleceği beyan edilerek gelecek günlerin daha umut verici olduğuna dair psikolojik üstünlükte ele geçirilmiştir.
6. Tüm bu görüşmeler devam ederken, silahlar yakılırken bir yandan da terör örgütlerine düzenlenen operasyonlarla (el sıkılan) hedef kitlenin teröristler değil Kürt halkı olduğu tescillenmiştir.
7. Abdullah Öcalan’ın ceza evi şartlarında kısmi iyileştirmelerin yapılabileceğine dair söylemlerle tabanda yenilmişlik hissi yerine iş birliği hissi uyandırılmış ve böylece daha kalıcı bir barışın sağlanmasına hizmet edilmiştir.
8. Buna mukabil, Öcalan’ın meclisten bir çağrı yapmayacağı beyan edilerek Türk halkının tabanındaki hassasiyetlerde gözetilmiştir.
Sonuç olarak;
Daha Milli (ve Özgür Özelin tabiriyle dini) bir adım atılarak en üst düzey kazanım sağlanmıştır. Can kaybı önlenmiştir. 47 yılda harcanan ve 2 trilyon dolar olarak ifade edilen, mal kaybı önlenmiştir. Manipülatif bir durumdan farkındalıklı bir duruma evrilerek Akıl dışılık önlenmiştir. Kin ve nefret kültürünün önüne geçilerek neslin korunması da sağlanmıştır.
İslam fıkhında maslahat olarak geçen, toplum yararına olanı seçme, def-i mefsedet veya def-i mazarrat olarak da ifade edebileceğimiz husus en doğru çözümü üretmede referans alınmalıdır. İslam’da maslahatın temelini oluşturan ve korunmaya çalışılan zarurat-ı hamse (5 temel zorunluluk); Din, can, nesil, akıl ve mal olarak beyan edilir. Çözüm sürecinde hepsinin hassasiyetle göz önünde bulundurulduğu görülmektedir.
Kaynaklar:
- Karadağ, A. (2021, 02 Ocak). Bakan Soylu: terör örgütüne 2020 yılındaki katılım, 1984'ün de altında kaldı. Anadolu Ajansı. Erişim adresi (05 Haziran 2022): https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/bakan-soylu-teror-orgutune-2020- yilindaki-katilim-1984un-de-altinda-kaldi/2096166
- Gökçe, G. (2022, 01 Ocak). Türkiye’nin artan istihbarat kapasitesi ve terör örgütü pkk ile mücadele. Kriter içinde. Erişim adresi (05 Haziran 2022): https://kriterdergi.com/dosya-turkiyede-ve-dunyada-istihbarat/turkiyeninartan-istihbarat-kapasitesi-ve-teror-orgutu-pkk-ile-mucadele
- Ahmet SUSCAN, (2022, Nevşehir). TÜRKİYE’NİN TERÖRLE MÜCADELE HAREKÂTINDA İHA/SİHA KULLANIMININ ETKİSİNİN ANALİZİ. Yüksek Lisans Tezi. Erişim adresi; https://acikerisim.kapadokya.edu.tr/server/api/core/bitstreams/9a271154-601e-43b1-8f29-7059a09d0c85/content
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.