Aslan DEĞİRMENCİ

Aslan DEĞİRMENCİ

Uzlaşmacılara gelsin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye’de başörtüsü sorunu olduğunu ve buna ilgisiz kalamayacaklarını söylemesinin üzerinden tam 863 gün geçti.

Somut bir adım atılmadığı gibi, partisinden örtüye hakaretler gelmeye başladı.

2 Gün önce CHP Tekirdağ Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Önay Taşdelen twitir hesabında başörtülülere 'Nankör köpek' dedi.

Dün ise Ergenekon kontenjanından (!) listeye girip, Kılıçdaroğlu’ndan vekillik kapan ikna odacı Nur Serter, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan aday öğretmen yönergesini “laik eğitimle hesaplaşmak” olarak değerlendirerek, “Türbanlı, Peşmerge kıyafetli” artık öğretmenlerin görülmeye başlanacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu ise 863 gün önce yaptığı açıklamayı iki gün içinde paçavraya çeviren Önay Taşdelen ve Nur Serter için harekete geçmedi. Kendi sözlerinin tam tersi açıklamalar yaparak, İslam’a hakaret eden kadronun mimarlarına dokunmadı. Konken partilerinde alınan kararların kendisine dayatılmasına ise hiç karşı çıkmadı.

Şuna bakın partisinin gençlik kollarını teslim ettiği nankör, haddini aşarak;Allah'ın emrini eleştiriyor, emri yerine getirenlere hakaret ediyor. Nur Serter ise yine dine, dindara nötr kalan laikliğe sığınarak örtü düşmanlığı yapıyor. Kılıçdaroğlu’da her fırsatta sosyal adalet diyor.  Mazlumiyeti, masumiyeti, mağduriyeti yok sayarak küfre sığınanlarla mücadele etmeyi sosyal adalet olarak görmüyor. Partisindeki adalet maskesi düştükçe, derin bir sessizliğe gömülüyor. Köhnenmiş başörtü yasağını savunarak, 28 Şubatçılara selam çakanlara karşı ciddi bir mücadele başlatmıyor.

Kılıçdaroğlu, “Darbe hukuku değişmeli” derken, darbecilerin ürünü olan örtü yasağını destekleyerek kendisi ile de çelişiyor. Yok yasağı desteklemiyor, bize delil olarak 863 gün önce yaptığı açıklamayı hatırlatıyorsa o zaman durum daha kötü. Çünkü son gelişmeler şunu bir kez daha görmemize yol açmıştır: Temel felsefesi ve misyonu yasakçılık olan bir partinin başörtüsünü çözme vaatlerinin asıl amacı, inançlı kadınların örtülerini tamamen kafasından çözerek almaktır. Kamusal ve özel alanda başörtülü avına çıkan zihniyetin temsilciliğine soyunan Kılıçdaroğlu’nun bu tarz vaatlerinin ciddiye alınmaması gerektiğini bir kez daha görmüş oluyoruz. Soruna çözüm olarak ‘diyalog’ dayatması yapanların da tezlerinin çürüdüğünü Taşdelen ve Serter’in sözleri ile belgeliyoruz. Başörtü sorununun çözümü CHP ile uzlaşmaya kaldıysa vay halimize…

Halka şirin gözükmek için bol keseden atanların sözlerine güvenmek yerine özgürlük için mücadeleye devam diyoruz. 85 yıldır tüm toplumu resmi ideoloji doğrultusunda dönüştürmeye çalışarak toplum mühendisliği yapan CHP'nin yalanlarına karnımızın tok olduğunu gösterip, İslami kimliğinin gerektirdiği gibi yaşamak isteyen Müslümanlara karşı her zaman baskı, korku ve yıldırma politikaları izleyenleri uyarıyoruz: Halkına ve değerlerine karşı düşmanlık besleyen akıldışı, insanlık dışı tavırlar sergileyenler haddinizi bilin!

Sağlık çalışanları şokta

Not:Sağlık Müdürlükleri ve Halk Sağlığı Müdürlüklerinde görev yapan yaklaşık 7 bin ebe, hemşire, sağlık memuru, tıbbi sekreterlik gibi görevlerde çalışan sağlık personellerinin yıllardır çalıştıkları yerden alınıp re'sen yerlerinin değiştirilmesine anlam veremiyorum. Bu insanlara bilgi dahi verilmeden gece yarısı yapılan operasyon (!) ile neden olan büyük mağduriyetin gerekçesinin açıklanmasını bekliyorum. Sabahleyin iş yerine gittiklerinde “Artık burada çalışmıyorsunuz” sözleri ile karşılaşan sağlık çalışanlarının içinde bulundukları psikolojik travmayı da anlamaya davet ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.