Seçkin İSLAMOĞLU

Seçkin İSLAMOĞLU

Vicdani Red Bir Haktır ve Tanınmalıdır

SÖZÜN ÖZÜ (KISA KISA) - 11

 

Vicdani Red Bir Haktır, Bizde Olmasa da!

 

Bildiğiniz üzere, mevcut Anayasa angaryayı yani zorla hizmet yaptırılmasını yasaklar ve fakat hemen ardından vatani hizmetin angarya sayılamayacağını belirtip kendiyle çelişkiye düşer! Vatan hizmeti de aslında askerlik ile sınırlı, tek seçenekli bir olgu değildir fakat bizde böyle uygulanagelmiştir.

Neredeyse tüm dünyada ve Avrupa Birliği'nde tanınan vicdani red hakkı, bizde tanınmadığı gibi, bununla ilgili bir düzenleme yapma çabası da yoktur.

Halbuki bir müslümanın inancına aykırı bir ortamda bulunmama hakkı olduğu gibi, birçok sakıncası bulunan zorunlu hizmet kavramının da gözden geçirilip farklı alternatiflerin sunulması gerekir.

Mesela Bedelli Askerlik 2002 seçimlerinden önce partilerin vaadleri arasında bulunuyordu ve 2003 yılında Bedelli Askerlik konusu gündemdeyken bununla ilgili fikirlerimi paylaşmıştım, ilgili kampanyalara katılmıştım. Maalesef aradan bunca yıl geçmesine rağmen hiçbir ilerleme olmamış.

Halbuki askerlik süresinin kısaltılması, profesyonel orduya geçilmesi, polislerin askerlikten muaf olması, başka bir kamu hizmetinde istihdam edilme, vicdani red hakkının tanınması, bedelli askerliğin çıkarılması (yurtdışındakilere tanınan dövizli askerlik hizmetinden yurtiçindekilerin de faydalanabilmesi) gibi çok çeşitli alternatif seçenekler sunulabilir(di).

Bu yazıyı İslami inancı gereği, vicdani red hakkını kullanarak zorunlu hizmeti reddeden ve belki hâlâ zulüm altında işkence gören, sayın Enver Aydemir vesilesiyle yazıyorum.

Evet, önceki bir yazımda dediğim gibi, Kemalizm'de muhaliflerin payına zulüm düşer.

Konuyla ilgili internette rastladığım şu yazı yeterince aydınlatıcı, okumanızı tavsiye ederim:

http://www.analizmerkezi.com/Yazar/Fatih-Tezcan/IMANI-RED-ENVERIN-ZULUM-KEMALIZMIN-IBADETIDIR.php

Evet, ülkemizde "Adalet" Partisi (AK Parti) iktidar. Ülkemizin büyük çoğunluğu müslüman. Ve ülkemizde zulüm eksik olmuyor. Sorun kimde acaba, bizim müslümanlığımızda olmasın? Sisteme yamanmak yerine, Hz. Resul'ü (s.a.v.) örnek alıp kendi alternatiflerimizi geliştirseydik, şimdi ne sistemin üniversitelerine başörtüsüyle girme derdinde olurduk, ne de diğer adaletsizliklere katlanmak derdinde.

Yok kardeşim yok, sen hakkını talep edeceksin, kimse sana lütfetmeyecek. Nasıl köle sahipleri kölelerini kaybetmemek için Amerika'yı İç Savaş'a sokmuşsa, bizdekiler de hizmetçilerini kaybetmek ister mi? Kim düşünür oğlu zorunlu hizmette olup da fakirlik çeken ailesini? Kim ister özel işlerinde bedava kullandığı kişileri kaybetmeyi? Sana "Bana hizmetçi lazım!", "Ayrıcalıklarım çok, dokunma! demez ki, "Dört tarafımız düşman!" der, "Bedelli askerlik öbürlerine haksızlık olur!" der, "Terör var!" der. "Ben 25 senedir terörü yok edemiyorum, yüzlerce kişilik terörist gruba eylem(ler) yapma cesareti veriyorum, bunlar olurken golf oynayabilmem için adam lazım, vatanı dışarı karşı korumak için nöbetçi gerekirken birileri ilahi okuyan çocukları takip etmeli, psikolojik harekat yürütmeli, fişlemeler yapmalı, gazinolarda eğlenmeli!" der mi? Demez.

Evet, inancı veya ideolojisi gereği insanların zorunlu hizmeti reddetme hakkı, yani vicdani red hakkı vardır. Bu hakkı gasbedenler utansın!..

Ve bu işkenceyi Enver kardeşimize reva görenler veya buna engel olmayanlar, ilk komutanından başkomutan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e kadar, sorumlusu kimse; acaba bir gün gelip sizin de ahirette hesap vereceğinizi düşünüyor musunuz? Hesabını veremeyeceğiniz eylemlerde bulunmaktan veya bunlara göz yummaktan vazgeçin.

Bir atasözü: "Allah imhal eder, ihmal etmez." Yani yüce Allah mühlet verir fakat tevbe etmeyenden de hesabını sorar.

Son olarak "hatip" başbakanımız sayın Erdoğan'a da bir hatırlatma yapalım: "İşkenceye Sıfır Tolerans" politikanız vardı değil mi sayın Başbakan? Bu politika emriniz altındaki Askeriye'de işlemiyor mu, işletemiyor musunuz? Hayır kendiniz doğru olanı yapmaya çekiniyorsanız, hani daha sık referandum olacak diyordunuz ya; getirin bazı şeyleri halkın önüne, onlar yolu açsın, halk sorunları çözsün! Tamam anladık sen bazı şeyleri yapamıyorsun da bırak halk yapsın. Malum zalimlerle halkı karşı karşıya getir yeter, halk gereğini yapacaktır.

(Başbakan'ın hatipliğine vurgum şundan: Birçok yeni zam yapılırken, ona buna zam haberleri gelirken, Başbakan konuşma yapıyor, "Yükü halkımıza yüklemedik, halkımızın cebindeki paraya göz koymadık!" falan diyor! Yapma sayın Başbakan, seni şu Ergenekon değil fakat bu ekonomik hataların ve/veya tutarsızlıkların bitirecek.)

 

* * *

 

Kuran Meali

 

« İnsanlar arasında Allah’ı bırakıp da O’na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah’ı severcesine severler. Müminlerin Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir. Zulmedenler azaba uğrayacakları zaman bütün kuvvetin Allah’ın olduğunu ve Allah’ın azabının pek şiddetli olduğunu bir bilselerdi. » (Bakara, 2/165)

 

Hâdis-i Şerif

 

“Zulüm, Kıyamet gününde karanlıklar olacaktır.”,

(“Zulümden sakının. Çünkü zulüm, kıyamet gününde karanlıklar olacaktır.”)

 

(Müslim)

 

Seçkin'ce

 

“Uğraşacak bir işi (uğraşı) olan üzülmeye zaman bulamaz.”

 

www.dunyaislamgunu.org - www.worldislamday.org - www.seckinislamicebooks.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.