Geçtiğimiz Çarşamba günü cenazeden dolayı alelacele havayoluyla memleketim Giresun’a gittim. Köyümüzün saygın ve sevilen insanını kaybettik. Herkes tarafından takdir edilen, fikirlerine danışılan muhterem bir insandı sevgili Mehmet Dilki.

Son 4 yılını yataklarda geçirdi ama bir kere olsun şikâyet etmedi. Sadece vefasızlıklarla mücadele etti. Ne de olsa dünya vefasız.

Cenaze dolayısıyla memleketime gitmişken dostlarımızı ve akrabalarımızı da ziyaret ettim. Hayatta olmayanları da ziyaret ettim. Koç Ali dedemi de ziyaret ettiğimde mezar taşı konulmuştu. Baktım doğum tarihine Mustafa Kemal’den bile yaşlıydı. Rahmetli dedem de onu fazla görmemiş, erkenden o da bu dünyadan göçüp gitmiş.

Her mezar taşına bakışımda aklıma rahmetlilerin bebeklikleri, çocuklukları, gençlikleri ve yaşlandıkları dönemler aklıma geldi. Acaba yoksulluk içinde ne kadar çile çekmişlerdir. Bir ekmeğe muhtaç oldukları dönem bile olmuştur mutlaka.

Biz halimize ne kadar şükretsek azdır.

…

Mehmet Nuri Çetin diye bir dostum var. Kendisi 93 dönem kaymakamlarından. Kendisini çok severim. Aktif ve çalışkan  bir yapısı var. Kendisiyle çok muhabbetlerimiz oldu. Şu an kendisi bizim de uşaklarımızın (yani Giresunlular’ın) olduğu Kütahya Dumlupınar’da kaymakamlık görevi yapıyor. Allah işlerini rast getirsin.

Onla en son telefonlaştığımızda bana Giresun’un Çanakçı ilçesine Murat Eren diye bir arkadaşının atandığını ve kendi dönemlerinin de başkanı olduğunu söylemiş ve memlekete gittiğinde mutlaka ziyaret etmemi istemişti.

Çanakçı küçücük bir ilçe. Görele’ye 17 km. mesafede. Merkezin yaklaşık nüfusu 6.000 kişi. Burada da insanlar geçimini Giresun’un çoğu köyleri tarımdan daha doğrusu fındıktan sağlıyorlar. Hiçbir sanayi kuruluşu yok. Sakin ve işsizlerin bol olduğu bir ilçecik Çanakçı.

Ben de bu vesileyle Kaymakam Bey’i ziyaret edeyim dedim. Babamla birlikte yolu tuttuk. Çanakçı bizim eve yaklaşık  4 km. bir mesafede. Bu küçücük ilçeye vardığımızda direkt restore edilmiş olan babamların okuduğu ve şu an hükümet konağı olan binaya gittik. Üç katlı binayı ahşaptan betonarme hale getirmişler. Odaları geniş ve ferah.

İçeriye girdiğimizde kendi odasının önünde Kaymakam Murat Bey’le karşılaştık. Ben genelde vali ve kaymakamları aşırı bürokrat, vatandaşa üsten bakan kişiler olarak bilirdim.

Ancak yeni nesil kaymakamlar çok farklı. Bize yaklaşımları, sohbet etmeleri, bize gerçek değer vermeleri cidden insanın hoşuna gidiyor.

Kendileri Çanakçı’ya geleli on gün olmuştu. Bundan dolayı yöre ve yörenin insanlarını tanımaya calışıyordu daha iyi hizmet için.

Murat Bey’in konuşmalarından kendisinin idealist birisi olduğunu gayet iyi anlamıştım. Bir şeyler yapabilmenin çabası içerisinde. 2,5 yıllık görev yapacağı Çanakçı’dan ayrılırken geriye bir şeyler bırakmak istiyor.

Çanakçılılar bu konuda çok şanslılar. Kaymakamlarına her zaman destek olmalı ve ona her konuda yardım etmelidirler. Yoksa bu fırsat kolay kolay ele geçmez.

Konuşmamız esnasında Murat Bey’den 93 dönem kaymakamları hakkında biraz bilgi istedim. Sağ olsun kırmadılar ve bana genişçe bilgi verdiler.

Kaymakam Bey konuyla ilgili olarak özetle şunları ifade ettiler; Öncelikle bu mesleğe girmek için İktisat, Siyasal ve Hukuk Fakültesi’nden mezun olanlar arasında ÖSYM’nin yapmış olduğu sınavla Kamu Yönetimi puanı türünden yaklaşık 50 bin kişinin puanı hesaplanır . Daha sonra OSYM puan sıralamasına göre alınacak kaymakam sayısının 20 katını  ikinci bir sınava cağırır. Yapılan sınavla da en yüksek puanı alan (70 brajını aşmış ) puan sıralamasına göre 4 katı sayısınca kişileri mülakata cağırır. Mülakat sonucunda alım olur

Bu aday kaymakamlar 3 yıl içerisinde bir dizi eğitime tabi tutuluyorlar. Bu eğitimler; 3 aylık Mülkiye Müfettişi, 1 ay tecrübeli kaymakam yanında eğitim, 2 ay il stajı, 6 aylık Ankara’da dil kursu, 6 aylık İlçede vekaleten kaymakamlık, 1 yıllık yurt dışı staj ve dil kursu. Yurt dışındaki eğitimdeki amaç hem oradaki kurumların gezilmesi ve bilgi edinilmesi hem de dil kursudur. Dönüşte Ankara’da son kaymakamlık kursu. Bu kursun amacı ise tüm kamu kurumlarının mevzuatı farklı Bakanlıkların üst düzey yöneticileri tarafından verilmesi

Görüldüğü gibi yeni nesil kaymakamların yetişmesi hiç kolay değil. Epey eğitim ve tecrübeden geçerek bu makamlara gelmişler.

Babamla ben Murat Bey’in yanından ayrılmadan önce kendilerinden Çanakçı’nın tarihini araştırması için ricada bulundum. Zaten o da ilk etapta böyle bir çalışma yapacağının sinyalini verdi. İnşallah muvaffak olur.

Bu arada Kaymakam Murat Bey’in iki ay sonra nasipse bir Çanakçılı çocuğu olacak şimdiden tebrik ederim. Allah analı babalı büyütsün.

Oradan çıktıktan sonra MHP’li belediye başkanı Selahattin Şenel Bey’in yanına gittim. Seçimler yaklaştığı için belediye başkanı seçim telaşına girmiş.

Çanakçı’da iki belediye başkan adayı var. Şu an mevcut belediye başkanının karşısına Akparti de bir aday çıkartmış. Çanakçı’da seçim sert geçeceğe benziyor.

Çanakçı’daki seçim afişlerinde en çok dikkatimi çeken nokta Akpartili belediye başkan adayının Görele-Çanakçı yolunu yapmaya söz vermesi. Demek ki bu yol seçilirse yapılacak, seçilmeyince yapılmayacak. Böyle bir zihniyet olmaz. Orada binlerce vatandaşın ihtiyacı olan yolun seçim malzemesi yapılması fevkalade çirkin bir şey.

Böyle bir söylemin seçimlerde yer almasını Akparti’ye hiç yakıştıramadım. Umarım bu söylem onlara çok pahalıya patlamaz.

Çanakçı’da işsizlik had safhada olduğu için vatandaşların tek düşünceleri seçim sonuçları. Herkes seçimle yatıp seçimle kalkıyor.

Anadolu’nun ufacık bir yerinde seçim izlenimleri bu kadar. Bakalım 29 Mart’ta neler olacak?

Ne olacaksa olsun ama her il, ilçe ve büyükşehirler için hayırlısı olsun…

Eleştiri ve önerileriniz için;

yazarcezmi@hotmail.com