Ahtapot Nereleri Sarmış

Ahtapot Nereleri Sarmış

Sayın Cumhurbaşkanı daha dün ahtapot tanımlaması yaparak yine bir operasyonun sinyalini verdi. İBB soruşturmasını "Cumhuriyet tarihinin eşi benzeri görülmemiş bir suç organizasyonu" diye nitelendiren Sayın Cumhurbaşkanı, "Yapılan işlerin yolsuzluk ve haraç boyutuyla ilişkili organize suç vasfını aşarak ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor. Çünkü bu karanlık organizasyon İstanbul'la sınırlı kalmamış, ülkedeki pek çok belediyeyi, kurumu, kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta uluslararası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür" dedikten sonra"Önceleri sadece kimi siyasi partileri ve siyasetçileri kapsadığı düşünülen çarpık ilişkiler ağının bürokrasiden iş dünyasına ve medyaya, kimi cemaatlerden istihbarat kuruluşlarına kadar uzandığı ortaya çıkıyor." Sözlerini sarf ettikten sonra bu ahtapotun Süleymancılar olduğu konuşulmaya başlandı.

Kimdir bu Süleymancı denilen grup?

İçimizde yaşıyorlar ama haklarında fazla bir bilgimiz yok.

Kendi içlerine kapanık ketum yaşayan bir cemaat Süleymancılar.

Başlarında lacivert takkeleri ve dua ederken ellerini kapatmaları ile bilinen bu cemaatin iç yapısına dair neredeyse kimse bir şey bilmiyor.

Bunlar sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış Avrupa’ya ve Rusya’ya da açılmışlar.

Ben burada bu grubun röntgenini çekecek değilim.

Ben bu yazımda Sayın Cumhurbaşkanına yapılan bir haksızlığı dile getirmek istiyorum.

Süleymancılar olarak bilinen grup her zaman Sayın Cumhurbaşkanın aleyhinde çalışmışlar, hiçbir zaman ne Cumhurbaşkanını ne de Akparti’yi desteklemişlerdir.

14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşikâr olarak Tayyip Bey’i desteklememişler, onun rakibi olan Kılıçdaroğlu’nu desteklemişlerdi. Emine Bıçakçı Hanımın yazı dizisinde bunu görmekteyiz; “…. Cemaatin mevcut lideri Alihan Kuriş, birkaç hafta önce bir cuma günü yaptığı konuşmada, Musa peygamber dönemine ait bir kıssa anlatıyor. Kıssada, Musa Peygamber’in Tur Dağı’na çıktığı sırada kavmini buzağıya tapmaya sevk eden Samiri isimli bir kişiden bahsediliyor. Kuriş, Musa Peygamber’in Firavun’dan kurtulduğu hâlde, münafık Samiri’den kurtulamadığını belirterek, Müslümanlar’ınmünafıklara karşı tedbirli davranmaları gerektiğini öğütlüyor.

Bu sohbet Süleymancılık’a mensup değilseniz sizin için pek bir şey ifade etmiyor olabilir. Ancak Kuriş’in yaptığı sohbet ve toplantıların metinleri cemaatin tüm mensuplarına dağıtılıyor. Ve cemaat mensupları metinde münafıklıkla suçlanan kişinin Erdoğan olduğunu, Kuriş’in seçimleri işaret ederek Süleymancılar’ı Erdoğan’a karşı uyardığını söylüyorlar.”

Sadece uyarıyla kalmıyorlar Akparti’yi destekleyenlere de mobing uyguluyorlar. Cemaatin içinden bir isim bunu şöyle dile getiriyor;

“Zaten, AK Parti’ye oy verenlere yasak çıkartıyorlar. Bunu maille dünyanın her tarafındaki şubelerine gönderiyorlar. Mailde, ‘Bu kişinin hatimlere, yurtlara, sohbetlere alınmaması’na karar verildiği yazılıyor. Ve cemaat içindekilerin dışarıda bir sosyal çevreleri yok, aileleri de bu cemaatin içerisinde. Çünkü bir ailede bir kişi Süleymancı olunca tüm sülalesi de Süleymancı oluyor. Benim babam Süleymancı olunca bir gecede tüm sülalem Süleymancı olmuştu. Sülalenin tüm çocukları bir sene içinde Süleymancı yurtlarındaydı. O yüzden ayrılınca kimsesiz kalıyorsunuz. Cemaatteki çevreniz de sizinle iletişimi kesiyorlar. Çünkü sizinle konuştukları zaman kendilerinin de yasaklanacağını biliyorlar.”

Keza bu grup yine 31 Mart seçimlerinde Akparti’yidesteklemediklerini alenen dile getirmişlerdir. 07 Nisan tarihlihaberlerde bu grubun lideri Alihan Kuriş, 5 Nisan’daki sohbetinde Akparti’ye yüklenmiş ve yurtlarında ikna odaları kurularak CHP'ye oy istendiği yönündeki şikâyetler yargıya intikal etmişti.

Kuriş, Ümraniye’deki yurtta yaptığı konuşmada “Şile’de tekamül kurslarımıza, diğer Tuzla’daki kurslarımıza mani olanlar… Bakın şimdi ne geçti ellerine? Bu toplulukla mücadele edenlerin kendine şu soruyu sormaları lazım; ‘Elinize ne geçti?’ Hiçbir şey! İşte geçen şeyin ne olduğu belli! Şimdi Şile’ye gittikleri zaman sahilde, kumda oynarlar. Tuzla’ya gidince balıkçıda balık kuyruğuna geçerler. Üsküdar’dan vapura biner Kasımpaşa’da turşu suyu içerler. Onun için bu toplulukla mücadele olmaz.” diyerek Tayyip Bey’e ve Akparti’ye meydan okumuş.

Hatta CHP’ye oy kullanması için baskılar artırılmış ve Zeytinburnu yurduna giden Şahin Balta isimli vatandaş, 2023 yılındaki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde CHP’ye oy verilmesi için ikna odalarının kurulduğunu, CHP’ye oy verilmezse yurtlara alınmamakla tehdit edildiğini söylemişti.

Şahin Balta, tehditlerin ardından yurt hocaları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunup cemaatten ayrıldı.

Ömer İnanç Vakfı Yüksek Tahsil Öğrenci Yurdu’ndaki ikna odaları iddiasıyla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Balta, şunları kaydetti:

“2012’den beri Süleyman Efendi cemaatine gidiyorum.

Seçimlerde hangi partiye oy verileceği sohbetlerde, sohbet aralarında işaret edilirdi. Doğrudan oy çağrısı yapılmazdı, parti ismi söylenmezdi. Kimseye de ‘nereye oy verdin’ diye sorulmazdı.

Fakat son seçimlerde öyle olmadı. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce ‘CHP’ye oy atılacak’ denildi. Ben de ‘Oraya oy atmam. Orada HDP var. Üstadımızın lafı var, oraya atamayız.’ dedim.

Ben öyle deyince ‘Aslında bu şekilde bir çağrı yok, hocalar hata yaptı. İdarenin kararı böyle değil.’ denildi. Ama aynı şey bu belediye seçimlerinden de yaşandı. CHP’ye oy atmamız için ikna odaları kuruldu. CHP’ye oy vermeyenlerden özür mektubu yazmaları istendi. Bu ikna odaları bugüne kadar hiç yapılmamış bir şey. Ne gördüm ne duydum.

Eğer oy vermezseniz kurslar size yasak oluyor. Hatimlere gidemiyorsunuz. Ben de bu şekilde kurslara alınmamakla tehdit edildim. Cemaatin Zeytinburnu'ndaki Emine İnaçVakfı ve Ömer Avni Yel kurslarına gidiyordum. Orada ikna odaları kuruldu. Ben de tehdit ve baskıların ardından ayrılıp buradaki hocalar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundum.

Bunlar FETÖ'den beter olacaklar. 2023 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan kaybetseydi ‘Biz yıktık’ diyeceklerdi. Bu seçimlerde de ‘Erdoğan Müslüman değil’ diye propaganda yaptılar. Hükümete resmen savaş açtılar.”

Son iki seçimde ne Cumhur ittifakına ne de Tayyip Bey’e destek olmayıp meydan okuyan bu grup hakkında operasyon yapılması kadar doğal bir şey yoktur.

Ancak Sayın Cumhurbaşkanı’nı arkadan vuran bu grup, yine Sayın Cumhurbaşkanı’nın tabiriyle ahtapot gibi her yeri sarmış ve hatta Akparti teşkilatlarının içinde bile mevcut.

En bariz örneği de Giresun’da.

Giresun Akparti teşkilatının içinde bu grubun en önemli isimlerinden biri olan ve işadamı vasfı olan biri var.

Ben bununla ilgili olarak tüm vekillere ve teşkilat yetkililerine şikâyetlerimi dile getirdim ama kimse oralı bile olmadı.

Hatta Akparti Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’e ulaşmaya çalıştım, lakin telefonlarıma cevap vermedi. Ben de mesajla durumu ilettim.

Fakat şu ana kadar herhangi bir gelişme olmadı.

Sayın Erdoğan’ı arkadan sadece bu grup değil kendi içindeki bazı insanlar da vuruyor.

Ben bu durumu bir görev bilerek köşeme taşıdım.

Umarım bu yazdıklarım ilgili kişilere ulaşır.

Bizim amacımız Tayyip Bey ya da Akparti değil.

Bizim asıl amacımız din düşmanlarına destek verenleri ifşa etmek.

Bizden söylemesi, gerisi AKP’li olmayan Akpartililer’ekalmış.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum