Domuzdan Post, Obama ve Rasmussen’den Dost Olmaz..!

Şu an hükümetin başında İmam-Hatipli birisi var. Mutlaka oradan diniyle diyanetiyle ilgili bir şeyler öğrenmiştir. Boşu boşuna altı senesini o sıralarda çürütmemiştir.

Bendeniz İmam-Hatip çıkışlı biri değilim. Ama kendi çabalarımla dinimiz konusunda bir şeyler öğrenmeye çalıştım ve bu çerçevede bilinçlenmeye çabalıyorum.

Bu bilinçlenmemin içinde de en önemlisi gayrimüslimden dost olunmayacağı. İyi bir arkadaş, iyi bir komşu olabilirsin amma asla bir dost olamazsın. Çünkü dostluk menfaatlerden taviz vermektir. Ekmeğinin yarısını bölüşebilmektir. O açken sen de aç olabilmendir.

Dinimiz gayrimüslimlerle olan ilişkilerde de bizi bilgilendirmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla ilgili olarak ayetler yer almakta. İsteyen araştırabilir.

Benim bu konuyla ilgili olarak bulabildiğim ayet mealleri şunlar;

“Sen, onların milletlerine (dinlerine)(1) uyuncaya kadar Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaktır…… “(Bakara/120)

“Ey (hakiki) iman sahipleri! Mü’minleri bırakıp da küfre sapanları/inkârcıları/İslâm karşıtlarını velî (sırdaş ve başlarınıza idareci) edinmeyin. (Bunu yaparak) Allah yanında aleyhinize olacak (onlardan olduğunuzu gösterecek) açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?” (Nisa/144)

“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları velî (sırdaş, dost ve idareci) edinmeyin. Onlar (ancak) birbirlerinin yâr ve yardakçısı (İslâm’ın da düşmanı)dırlar. Kim onları (ve aynı zihniyette olanları) velî edinirse, o da onlardandır. Şüphesiz Allah (böylece kendilerine ve Müslümanlara) zulmeden toplumu doğru yola eriştirmez.”(Maide/51)

Bizi Allah en keskin ifadelerle uyarıyor. Bu ayetlere anlamak için tefsir de gerekmez.

Biz ne yapıyoruz?

Obama gelmiş diye sevinçten dizlerimizin bağı çözülüyor… Bir sevinç var herkeste, anlatılmaz…

Bir ABD Başkanı daha başkanlık süresinin yüz gününü doldurmadan kolay kolay ülkemizi ziyarete gelmez. Elbet bazı istekleri ve beklentileri olacaktır.

Biraz geçmişi dönelim. Baba Bush da bir zamanlar bilhassa İslam ülkelerine saldırgan politikalar uygulamış ve hiçbir İslam ülkesi tarafından da sevilmemişti. Onun zamanında Ortadoğu karışmaya başlamıştı.

Hatırlarsınız Irak, Kuveyt’i işgal etti diye Bağdat’a bombalar yağdırmıştı ve biz de bunları televizyonlarımızın karşısında canlı canlı seyretmiştik. Ama Baba Bush menfaatleri olmadığı için Bosna’da, Filistin’de, Çeçenistan’a duyarsız kalmıştı. Niçin Bağdat’a bomba yağdırıyordu Bush? Çünkü oralarda petroller vardı.

Ondan sonra Clinton İslam ülkeleriyle arayı yumuşatmaya çalışmıştı. Hatta büyük Marmara Depreminde Türkiye’ye gelmiş ve Türk halkının acısını paylaştığını (!) ifade etmişti.

Ondan sonra Oğul Bush sahne aldı. 2001yılında Afganistan işgalinden hemen sonra Saddam Hüseyin’i devirdi ve daha sonra da idam etti. Amerikan ordusu demokrasi ve özgürlük yalanıyla Kuzey Irak’ı işgal etti. Orada yüzbinlerce Müslüman kanı döküldü. Ama aynı Bush, İsrail’in Filistin’de kan dökmesine hiçbir ses çıkarmadı.

Oğul Bush’un görevi bittikten sonra Barack Obama Başkanlığa oturdu. Bu da Bush’un yaptığı kötü izlenimi ortadan kaldırmak için sempatik davranışlarda bulunmaya başladı.

Ülkemizi ziyaretinde herkese gülücükler dağıtırken bir taraftan da Amerikan politikasını da gütmeye başladı.

Hemen ortaya Ermeni katliamını attı ve bu katliamın gerçek olduğu izlemini verdi ve Ermeni sınırı açılsın dedi. İşin erbabı tarihçiler bu konuyu araştırırken ve bir söz söylemezken niye Obama, ortalığı karıştırdı?

Ayrıca durup dururken niye ruhban okulu açılsın fetvasında bulundu?

Obama’nın bu sözleri ve istekleri belki bu kadar gülücüklerin ve sempatinin içinde eriyip gidecektir. Herkes onu takdir edecektir.

Ama halkımız şunu da bilmelidir; Amerikan Beyaz Sarayı’nın hemen yanında bir Ermeni Müzesi var.

Hürriyet Gazetesi’nin Amerikan baskısındaki haberinde bu müzeyle ilgili olarak aynen şu ifadeler var;

ABD başkenti Washington’da, çeşitli nedenler ve iç anlaşmazlıklar nedeniyle bir türlü yaşama geçirilemeyen Ermeni Müzesi için çalışmalar başlıyor.

Beyaz Saray’ın çok yakın çevresi içinde yer alan ve 1925’te inşa edilen eski “National Bank” binası yeniden yapılandırılacak ve “Ermeni Soykırım Müzesi” adıyla açılacak. İnşaat çalışmalarının 2010 yılında tamamlanması bekleniyor.

Amerika Ermeni Asamblesi (AAA) yetkilileri, Washington’daki müzenin “Erivan’daki gibi” olacağını ve çeşitli fotoğraf ve belgelere yer verileceğini belirtiyorlar. Müze ile Ermeni tarih ve kültürünün tanıtımının da amaçlandığı ifade ediliyor.

Müzenin finansmanı çeşitli kuruluşlar ve bireylerce karşılanıyor. Ankara, hukuki olarak, Beyaz Saray’ın çok yakınındaki bu müzenin hayata geçirilmesini önleyemiyor.
” Hürriyet USA/4 Ekim 2008

Ankara niye bu müzenin hayata geçirilmesini önleyemiyor?

En başta dik duruşun istenildiği gibi olmadığı. Davos’ta Başbakan Tayyip Erdoğan cidden dik duruş göstermişti. Bu herkes tarafından takdir edilmişti.

Keza İslam Peygamberi’ne hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Danimarka’nın Başbakanı Rasmussen’e karşı tavır göstermesi de çok hoş karşılandı.

Ama bunda yanıldı Erdoğan.

Onun NATO’nun Genel Sekreter olması için itiraz etmiş ancak bir sürü diplomasiden sonra bazı tavizler alınmıştı. Ama tavizler sadece şifahi idi.

Neydi bu tavizler?

Roj TV’nin yayını durdurulacaktı, Genel Sekreterin yardımcılarından biri Türk olacak, Müslümanlar’dan özürdileyecek, NATO komuta kademesinde de üst düzeyde Türk askerlerinin bulunması.

Hatta hükümet yanlısı gazeteler de bunu okuyucularına büyük puntolarla duyurdu.

Ama sonuç ne oldu?

Rasmussen ne Müslümanlar’dan doğru dürüst özür diledi ne de Roj TV konusunda herhangi bir söz vermedi.

Veremez. Çünkü bir gayrimüslim, Müslümanlar’a karşı olan asıl görevini yapıyor.

Zaman Gazetesi bu konuyla ilgili olarak ne demiş? “Rasmussen gönül aldı.” Bırakalım bu hoşgörü muhabbetlerini. Benim ne gönlümü aldı ki?

Vakit Gazetesi de “Rasmussen yarım ağız” diye haber yapmış. Bu işin yarım ağzı olmaz.

Söz verildiyse devlet adamlığını gösterip özür dilemeli.

Üstüne basa basa söylüyorum: Anlamalıyız bunlardan dost olmayacağını.

Atalarımız da boşuna dememiş “domuzdan post olmaz” diye.

 

 

Eleştiri ve önerileriniz için;

yazarcezmi@hotmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum