Yaşlı dünyamız, onca sorunlarla boğuşurken, şimdilerde tüm dünya piyasalarını altüst eden finans kriziyle karşı  karşıya. Finans piyasaları,  küresel boyutta tüm ekonomileri felakete doğru sürüklemekte.

          Bu gidiş akla bazı soruları getirmekte. Acaba! Kapitalizmin sonu mu geldi? Serbest piyasanın yerini  yeniden devletçilik mi alıyor? Bu gibi sorular ekonomi çevrelerinde sıkça sorulmaya başladı.        

           Kapitalizm bugünkü krizden çıkmak için devlet desteğine ihtiyaç duyuyor. Başta Amerika olmak üzere dünya ülkeleri hazırladıkları destek paketleri ile, sanal yapının hakim olduğu finans sistemini kurtarmaya çalışıyorlar.

             Modern çağda sömürü ve yağmalamanın böyle devlet eliyle olduğunu görüyoruz. Bir tarafta, gece - gündüz çalışıp kıt kanaat geçinen üretime katkı sağlayan insanlar, diğer tarafta  hiç çalışmadan üretmeden, oturdukları yerde bir düğmeye basarak, bir ufak işlem yaparak sanal ortamda milyarlarca doları cebe indiren, bir eli yağda bir eli balda dünyanın kaymağını yiyen bir gurup seçkin zümre.

          Maalesef! Ülkeler bugün finans piyasalarını (Kapitalizmi) kurtarma adı altında kendi vatandaşlarından daha fazla vergi keserek gözü aç doyumsuz olan bu sisteme kaynak aktarıyorlar.

         Şüphesiz aktardıkları bu kaynaklarla kapitalizm bir süre daha ayakta kalacak. Ama! Bu adaletsiz, haksız para kazanma düzeni çökmeye mahkum olacaktır.

          İsveç piyasaları da bu krizden nasibini fazlasıyla alırken,  Ticaret Odasının araştırmasına göre olumsuz piyasa koşullarından öncelikle küçük işletmeciler etkilendi.

        İşçi Bulma Kurumunun göstergelerine göre eylül ayında, 900 kişi küresel krizin İsveç'te yol açtığı endişeli bekleyiş yüzünden işini kaybetti. Otomobil piyasasında dünya devlerinin arasında gösterilen Volvo 1900 kişinin işten çıkarılmasına karar verdi. Borsa dokuz ayda % 51 kaybettirirken, piyasalarda açtığı zarar 120 milyar Euro.

         Büyük bankalardan Swedbank 'ın hisse senetleri yılbaşından bu yana % 50 değer kaybetti. Bu kadar kötü olmasa da diğer bankalar da zorlanıyor. Bu yüzden merkez bankası  kredi piyasasının yürümesi için ilk etapta bankalara 7 milyar dolar, daha sonra 15 milyar dolar daha borç verdi.

       Bankalara bu yılın sonuna kadar merkez bankası tarafından verilecek kredinin toplamı 52 milyar dolar. 1991 krizinde de merkez bankasının kredileriyle banka iflasları önlenmiş ve bankalar aldıkları kredileri daha sonra ödemişlerdi.