Rayından çıkan bir ülke

Rayından çıkan ülke İngiltere, a dostlar...



Girişteki tespit bana değil, İngiliz basınının en kıdemli yazarlarından Max Hastings'e ait... Geçtiğimiz günlerde yapılan ara-seçimde George Galloway'in yeniden parlamentoya girmesi ve Londra büyükşehir belediye başkanlığına Boris Johnson'un yeniden seçilecek olması Hastings'in tepesini attırmış...



"Ülkem bu hale düşeceğine ölsem daha iyi" demeye getiriyor...



George Galloway adını işitmiş olabilirsiniz. İngiliz İşçi Partisi'nin öndegelenlerindendi Galloway; 2000'li yılların başından itibaren partisiyle ters düşecek çıkışları dikkat çekti. Önce 11 Eylül (2001) ikiz saldırıları bütün İslâm Dünyası'na ve o dünyanın inanç sistemine mâl edilmek istendiğinde sesinin yükseldiğini işittik. Ardından da, George W. Bush ve Neo-Çılgınlar takımı Irak'la savaşa hazırlanırken Galloway'in sesini yükseltmesiyle sarsıldı İngiltere...



"Faslı bir kadınla evlenmiş, eşinin etkisiyle ters şeyler söylüyor" dediler... "Saddam'dan para alıyor, o yüzden yapılmak istenenlere karşı çıkıyor" dediler... "Başbakanlık hırsı var, olamayacağını anlayınca..." dediler... Dediler de dediler... İşçi Partisi ihraç etti, bağımsız milletvekili olarak yoluna devam etti. Sonra da örgütlü siyaset örgütsüz Galloway'i parlamentodaki koltuğundan dışarı itti...



Şimdi yeniden milletvekili seçilmiş, Max Hastings kahroluyor...



Max Hastings önemli bir gazeteci, televizyoncu, tarihçi... Ülkesinin yerleşik düzeninin ürünü: En iyi okullarda okumuş, hep pohpohlanmış, en etkili konumlara getirilmiş... On yıla yakın süre Daily Telegraph gazetesinin yayın yönetmeniydi. Siyasete yakın duran biri olmasına rağmen kimse kendisine "Gel" demediği için de kırgın...



Büyükdedesi Ali Kemal olan Boris Johnson da siyasete yakın duran önemli bir gazeteciydi; Hastings'in geçtiği yollardan geçmişti o da; ama sonunda hem milletvekili, hem de daha etkili bir makam olan Londra belediye başkanlığına seçilmeyi başardı.



Johnson da şarlatan Max Hastings'e göre, Galloway de...



Aslına bakılırsa kendisi için değil endişesi; Galloway'in yeniden parlamentoya girmesini sistemin iflâsı olarak görüyor. Haklı da... İslâm Dünyası'yla barışık bir politikacı olan George Galloway'in yeniden parlamentoya girmesini sağlayan Respect Partisi Müslümanlarla sol-sosyalist-komünist ittifakının ortak siyasi çatısı...



Partinin eş-başkanı Pakistan kökenli ve başörtülü bir kadın: Salma Yaqoob... 11 Eylül ve Irak işgali akabinde Guardian gazetesindeki muhalif yazılarıyla dikkat çeken George Monbiot'un başlattığı siyasi hareketlenme ortaya çıkardı Respect Party'yi...



Dar-çevre sistemi uygulanan İngiltere'de Galloway'in adaylığını koyduğu Bradford-West Müslümanların yoğun olduğu bir bölge. Çoğu sandık başına gidip yüzyıldan fazladır hakimiyetini sürdüren iki partili sistemi zorlayan bir biçimde oylarını kullanmışlar.



Hastings, "Her şey bir yana" diyor ve ekliyor: "Ülkemiz siyasetiyle yakından ilgilenen herkes hemen her partiyi hatta her kurumu etkileyen çok daha köklü bir hastalığın varlığını kabul edecektir. Yönetimde bulunanlara ve özellikle politikacılara karşı bir güven aşınması söz konusu; bu demokrasiye önem verenleri alarma geçirecek kadar önemli. Parlamentoya, hükümete bakan seçmenler, bunların kendi görüşlerine, dertlerine, umutları ve korkularına hiç mi hiç önem vermeyen kişilerin elinde olduğunu görüyorlar... Politikacılar temsil ettikleri kişilerin arzuları ve umutlarına tamamen ilgisiz; varsa yoksa kendi gelecekleri..."



Kıdemli gazetecinin yazdıklarını okurken 3 Kasım 2002 öncesinde Türkiye'nin durumunu anlattığı hissine kapıldım. Bir kamuoyu yoklamasına göre, İngilizlerin sadece yüzde 24'ünün seçilmişlere saygısı kalmış. Halkın yüzde 38'i, "Bizde de ekonomik sıkıntıya düşülürse politikacılar gitsin, teknisyenler işleri eline alsın" noktasına gelmiş…



Okuyunca ben de gerildim 'demokrasinin beşiği' diye bilinen İngiltere'nin haline, ben de üzüldüm.



Yoksa Türkiye'ye bakıp mı hallerinin farkına vardı İngilizler? George Galloway ve Boris Johnson'un orada gördüğü ilgi bizimle mi ilgili yoksa?



Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.