Yaratıcımız bizden ne istiyor?

Yaratıcımız bizden ne istiyor?

Anlamadığı için Kuran’ı okumadığını iddia edenler, vakit bulamadığını söyleyenler ya da Kuran’ı zaten biliyorum diyenler…

Bütün bu insanların ortak noktası Kuran’ı terk etmiş olmaları.

Peygamberimiz (sav)’in kavminden tek bir şikayeti vardı, bu şikayet Furkan Suresinde şöyle bildirilmiştir:

Furkan Suresi/30- Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar."

Bu ayet aslında günümüzde yaşananları da bize haber veriyor.

Kuran ayetlerini her okuyan kolaylıkla anlayabilir ancak bunun için Kuran’ı herkesin kendi dilinde okuması ve ayetler üzerinde düşünmesi gerekir.

 

Ayetleri anlayarak okumak neler kazandırır?

Sabah kalktığı andan itibaren herkes bir amaç üzerine hareket eder. İşe ya da okula gitmek, alışveriş yapmak, günlük işlerle ilgilenmek gibi…

Bütün bu amaçların yanında imanlı bir insanın yaşamının asıl amacı Allah'a kulluk etmektir. İnsan diğer bütün canlılardan farklı olarak ruh sahibi olarak yaratılmıştır.  Kendi hırslarına ya da tutkularının göre yaşamak için değil, başka insanlara hizmet etmek için de değil...

İnsanın dünyada bulunuş amacı yalnızca Allah'a kulluk etmektir. Bunun için de insanın Allah’ın bizden ne istediğini bilmesi gerekir.

İşte Kuran’ı okumaya başlayan ve düşünen bir insan dünyada ne amaçla bulunduğunu da sorgulamaya başlayacaktır.

Kuran’da iman eden her insanın aklını ve anlayışını devreye sokmasını gerektiren pek çok örneğin verildiğini görürüz.

Örneğin Kuran’da birbirinden farklı insan tipleri anlatılır, Müslümanlar, müşrikler, münafıklar gibi. Ayrıca Hıristiyanlar ve Yahudiler hakkında bilgiler verilir.

Bu ayetleri bilen kişi Kuran'da tarif edilen insan karakterlerini çok iyi tanımış olacak ve insan ilişkilerini ve tüm yaşamını Allah'ın emirleri doğrultusunda şekillendirecektir. Mesela Allah Kuran’da inananlar için “öfkelerini yenerler” diye buyurmaktadır. Bu ayet bize hem öfkenin nefiste olduğunu hatırlatır, hem öfkeli insan karakterini tanıtır hem de öfkeden sakınmamız gerektiğini bildirir.

Hümeze suresindeki bir ayette de başka bir karakter bozukluğu bildirilir ve kaş göz hareketleriyle alay eden ve arkadan çekiştirip duran kişilerden bahsedilir. Bu ayet de bize dedikodunun dinde yerinin olmadığını gösterir ki inanan bir insan hem kendisi bu kötü ahlaka karşı tedbir alır hem de bu karakterdeki insanlara karşı dikkatli davranır, onlara destek olmaz.

 

Allah’ın bizden istediklerini anlamak

Dünyada niçin bulunduğumuzu, Allah’ın bizden istediklerini anlamak istiyorsanız Kuran’ı Fatiha Suresindeki ayetlerden başlayarak, sonuna kadar okuyun ve her ayeti mutlaka düşünün. Kuran dünyadaki yaşamın temelidir, bize nasıl yaşayacağımızı gösteren rehberimizdir, yol göstericimizdir. İçinde yazılanları bilmek, Allah’ın bize mesajını anlamak ise biz inananların görevidir.

Fatiha Suresindeki ayetleri birlikte düşünelim:

(1) FATİHA SURESİ (7 ayet)

Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1/1: Hamd* Alemlerin Rabbinedir.

1/2: Rahman ve Rahimdir.

1/3: Din gününün malikidir.

1/4: Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen'den yardım dileriz.

1/5: Bizi doğru yola ilet;

1/6: Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna*

1/7: Gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil.

Bu surede, Allah’a teşekkür yani hamd etmemiz gerektiği, Allah’ın çok şefkatli, merhametli olduğu, rahmetinin tüm dünyayı kapladığı, ahiret gününün sahibi olduğu dolayısıyla kıyamet gününün varlığı, bütün ibadetlerin sadece Allah rızası için yapılması gerektiği bildirilmektedir. Ayrıca müslümanların nasıl dua edebilecekleri de bize gösterilmiştir.

Hayatınızda değişiklik yapmak istiyorsanız, kendinizi geliştirmek, ahlakınızı değiştirmek, çevrenizdeki insanlara fayda vermek ve onları her yönüyle güzelleştirmek istiyorsanız Kuran’ı en baştan okumaya başlayın ve ayetler üzerinde düşünün. Ayetler sizde nasıl tecelli ediyorlar, Kuran’daki güzel ahlakın ne kadarını yaşıyor ya da yaşamıyorsunuz, ayetleri diğer insanlara nasıl anlatabilirsiniz düşünün.

İyi bir iş bulmak, güzel bir okulda okumak, evlenmek, çoluk-çocuk sahibi olmak, dünyayı gezmek, sağlıklı bir bedene sahip olmak tabi ki çok güzel ancak bizim dünyadaki amacımız sadece bunları elde etmek değil. Biz inananlar olarak dünyada daha rahat bir yaşam için değil hayırlarda, güzelliklerde yarışmak için varız.

İman eden bir insansanız bunları Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak, Rabbimizin razı olduğu, sevdiği kullarından olmak için yapın. Unutmayın ki herşeyin üstünde en önemlisi Allah’ın rızasını kazanmaktır, bunu bize nasıl yapacağımızı gösteren ise Kuran’dır.

Önceki ve Sonraki Yazılar